NTO Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan, Tutuksuz Yargılandığı FETÖ Davasından Beraat Etti!

BASIN AÇIKLAMASI

Nazilli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan tutuksuz yargılandığı Fetö Terör Örgütü davasından beraat etti. Nazilli’deki birçok iş adamının tanık, sanık ya da tutuklu olduğu söz konusu davaya; Fetö ile bağlantısı olmadığı halde, asılsız telefon ihbarları ve gizli tanık ifadesi üzerine dahil edilen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan, 2018 yılında yapılan Oda seçimlerinde 12 meslek grubundan 11’inde başarı sağlayarak ikinci döneminde de seçilme başarısı göstermiş ve bir anlamda bu başarı, beraat kararının habercisi olmuştu. 

Nuri Arslan yaptığı açıklamada; “FETÖ Terör Örgütünün 15 Temmuz Darbe Girişiminden sonra milletimizin gösterdiği direnç ve hep birlikte verdiğimiz mücadele neticesinde örgüt mensuplarının neredeyse devletin bütün kurumlarına sızmış olduğunu gördük. Hainlerin büyük çoğunluğu bertaraf edildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği üzere “sapla samanın karıştırılmak istendiği, örgüt üyelerince kasıtlı olarak soruşturmaların başka yönlere çekilmek istendiği” bir dönemde alçakça iftiraya uğradım. Şahsımla ilgili özel bir dosya olmadığı halde isimsiz telefonlar ve gizli tanık ifadesi neticesinde ben de Fetö davası sürecine dahil oldum, malum meyve veren ağacı taşlarlarmış. Yapılan iftira ve karalamalar Nuri Arslan nezdinde Ticaret Odasını da itibarsızlaştırma ve karalama çabalarıydı. Yalan ihbar ve ifadeler kişilerin özgürlüklerinin kısıtlanmasına, ister istemez toplumun bu kişilere bakış açısının değişmesine yol açmaktadır. Kurumsal ilişkilerimiz dahi bu süreçten olumsuz etkilenmiştir. Ancak tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki Fetö ile ilgili bir bağlantım olmadığı için Türk Milleti adına yargılama yapan Yüce Mahkemenin vereceği kararla ilgili hiçbir zaman tereddüttüm olmadı. Sadece belirli bazı kesimler tarafından gerek Oda seçimleri sırasında ve gerekse çeşitli ortamlarda hüküm giymiş gibi gösterilmemin yanında, peşinen suçlu olduğum izlenimi yaratılması doğal olarak beni etkiledi. Bu kişiler herkese açık olan kişisel sosyal medya hesaplarında kendilerini hakim ve savcı yerine koyarak hakkımda hüküm verdiler. Ancak er ya da geç suçsuzluğumun tescil edileceğinden emindim. Yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiş, şahsi amaçlarına ulaşmak için her şeyi yapabilecek bu insanlar, bana ve temsil ettiğim kurumlara atmaya çalıştıkları pisliği kendi yüzlerine bulaştırmışlardır. Kendilerine yakışan da budur.     

Böyle zamanlarda yargısız infaz yapmayı çok seven kişilerin sayesinde bazı kurum ve kişilerin bizden uzaklaşmaya başladıklarına şahit olduk. Belki bu durum da onlar için bir sınavdı. Biz kendimizden emin olduğumuz için bu tür hareketler bizi sadece biraz üzmüş ancak üyelerimize hizmet etme hedefimizden ve inandığımız yoldan geri döndürememiştir. 

Yalan ve iftiralarla hain damgası vurmaya çalışanlar yüce adaletin duvarına çarpmışlardır. Bütün ayak oyunları ve komplolara karşın sorumlu olduğumuz kurumlardaki görevlerimiz devam etmektedir. Üyelerimiz bize güvendikleri sürece çok daha gayretli, çok daha istekli ve azimli olarak hizmet etmeye devam edeceğim.

Desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen başta ailem olmak üzere, belirli çevreler tarafından baskı altına alınmaya çalışılan ancak kişiliklerinden ve duruşlarından ödün vermeyen, bizimle birlikte yürümeye bir an olsun tereddüt etmeyen Meclis, Yönetim Kurulu ve Komite Üyelerimize, Odamızın değerli üyelerine, bizlere her konuda destek olan değerli basın mensubu arkadaşlarımıza ve çalışma arkadaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” dedi.